finders keepers etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
finders keepers etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Mart 2016 Çarşamba

Kim Bulduysa Onundur…




King, Sadist ve Medyum’da olduğu gibi, çılgınlığa kafadan bir dalış yaparak, yazar-okur ilişkisinin sınırlarını zorluyor… Öykü yüksek performanslı bir araç gibi kimi zaman kükrüyor, kimi zaman mırıldanıyor, kimi zaman da fazlası ile eğlendirici. Ayrıca en dikkatli okuyucuların bile gözünden kaçabilecek kadar sinsice, edebi eleştirilerle dalga geçebiliyor.
Kirkus Reviews
İnzivaya çekilmiş ünlü bir yazar; intikam duygusuyla dolu saplantılı ve öfkeli bir okur; soğukkanlı bir cinayetin ardından yıllarca gömülü kalmış, içi hazine değerinde onlarca defterle dolu bir bavul.Hazineyi kim bulacak? Dahası ona sahip olmak cehennemin kapılarını açmaksa eğer, bu ateşte kim yanacak?
Stephen King’den, yazarlığın gücüne ve edebiyatın bir hayatı nasıl değiştirebileceğine dair sarsıcı bir roman.
Kitap tanıtımında yazanlar bu kadardı. Buna karşın kitabı birçok yerde görmüş, yorumlarını okumuştum. Buna karşın ilk başta tereddüt ile başladım bu kitaba, serinin diğer kitaplarını okumamıştım, kitap tanıtımında yazan kitapları, ama buna rağmen kütüphaneden bu kitabı aldım. Eğer hikâyeyi anlayamaz isem geri götürürüm ve serinin ilk kitabını alırım diye düşünerek. Kütüphaneye kitabı geri götürdüm götürmesine ama okunmuş olarak.
Kitap tipik bir Stephen King romanı; sürükleyici. Ne zaman başlayıp, ne arada bittirdiğinizi anlamıyorsunuz. En azından ben anlamadım.
Kitap üç bölümden oluşuyor. İlk bölümde birbirinden farklı iki kahramanın, daha sonra yolları kesişecek olan, yaşadıkları olaylar anlatılıyor. Ben kitabın en çok bu bölümünü sevdim, doğruyu söylemek gerekirse. Diğer iki bölümde bu iki kahramanın karşılaşmaları, çalıntı bavul etrafında gelişen olayları ve yeni kahramanları tanıyoruz. Ben burada dedektifin hikâyesini, özelliklede Holly’in hikâyesini pek roman ile bağdaştırıp sevemedim. Belki bu kısım serinin diğer kitapları ile bağlantılıdır diye de düşünmedim değil. Ama genel bir değerlendirmede bulunmam gerekirse romanı sevdim. Hele Pete ve kardeşi Tina’nın ilişkilerini. Eğer sizde benim gibi Stephen King hayranı iseniz kitap okuma yolculuğunuz da olması gerekli olan bir roman. Ayrıca hayatın sıkıcılığına karşı keyifli bir mola olacağını düşünüyorum.
Peki, siz bu kitabı okudunuz mu?
Yorumlarınız nedir?
Benimle paylaşır mısınız?
Bu kadar soru yeter, herhalde; Sevgiler…