french oje etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
french oje etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Şubat 2016 Çarşamba

Keşke Ben Uyurken Gitseydin…

Hayalleriyle Gerçekler farklıydı. İyi ki…
Renda, kimine göre saf, kimine göre kurnaz, kimine göre şirin, kimine göre şanslı, kimine göre umutsuz âşık, kimine göreyse vazgeçilmez bir kadın, aynı senin gibi…
Bazen ulaşılmaz, bazen yapışkan; bazen tatlı, bazen yaka silktiren. Bazen çok genç, bazen çok olgun. Kime sorsan farklı anlatıyor. Aynı seni anlattıkları gibi…
Renda’nın anlattıklarının tamamına inanmamak gerekiyor sanki. Bazen abartıyor, bazen çok pebe görüyor, bazense hiç ‘’ anlatmıyor ‘’. Aynı sen gibi…
 
Onu okurken, ona bazen kızıyorsun, bazen acıyorsun, onu bazen seviyorsun, bazen ondan nefret ediyorsun. Bazen tanımak istiyorsun, bazen ‘’ aman benden uzak olsun ‘’ diyorsun. Aynı senin için de düşündükleri gibi…
 
Tatlı hayalleri, ulaşılmaz hedefleri, aniden dönen şansı ve kakarsız kaldığı anlar var, aynı hepimiz gibi…
Renda, belki de partide sırt sırta olduğun, sinemada arka sırada oturan, kasa kuyruğunda arkada bekleyen, mağazada elini aynı elbiseye attığın, aynı spor salonuna kayıtlı olduğun, restoranda yemek yediğin masada senden önce yemek yiyen biri.
Onun dünyasına girmeye hazır mısın?
Ben okunacak kitap tercihlerinde insanın içinde bulunduğu ruhsal durumunun oldukça etkili olduğunu inanırım. En azından benim tercihlerimde oldukça etkili.
Normal bir zamanda, benim okumak için tercih etmeyeceğim bir kitap türünde bu kitap.
Ama bir bunalım anında, sadece okumak, gülmek ve bunun yaparken de içinde bulunduğum durumdan kısa bir zaman da olsa çıkmak için tercih ettiğim Keşke Ben Uyurken Gitseydin benim bu amacıma ulaştırdı.
Hiçbir şey düşünmeden Renda’nın dünyasında gezindim. Renda’ya kızdığım anlar olsa da çoğu zanda güldüm. Özelliklede her bölüm sonunda bölümde Renda’nın gözünden anlatılan olayın, diğer kahramanla gözünden değerlendirilmesi kısmında ise koptum.Hele Ayak Fetişi hakkında manikürcü kız ile yaptığı konuşmada…
Kitabın, yaşamı algılayışı benim kendi değerlerime kesinlikle uymasa da, sonuçta ben belli bir yaşı geçmiş bir bayan olarak ( alın size bir bunalım sebebi daha, yaşlanıyorummmm ) Renda’nın etkisi ile kendimi önüme çıkan ilk adamın kucağına atmayacağıma göre ( yoksa atmalı mıyım, atmadım da ne oldu )beni anlatılan hikâye ve hayat görüşü rahatsız etmedi.
Renda ile birçok konuda uyuşmasak da bende Renda gibi Acı Çekmede Bir Dünya Markası olmaya adayım.
Şunu da belirtmek isterim ki kitap daha ziyade bayan okuyucuya yönelik bir kitap bence. Ama bizim ( sonuçta bende bir bayanım ) olaylara nasıl baktığımız hakkında kitabı okuyacak olan erkeklerde fikir verebilir. Benden söylemesi…
 Kitap hakkında genel bir değerlendirmede bulunarak yazımı sonlandırmak istiyorum; ben kitabı sevdim. Beni içinde bulunduğum ruh halimden kısa bir süre olsa da uzaklaştırdı. Eğer sizde benim gibi bir bunalım anında iseniz tercih edebileceğiniz bir kitap. Serinin diğer kitaplarını da baka bir ruhsal bunalım anında okuyabilirim.
Peki, siz bu kitabı veya serinin diğer kitaplarını okudunuz mu?
Yorumlarınızı benimle paylaşır mısınız?
Sevgiler…